Yoksunluk Sendromu Nedir?

Yoksunluk Sendromu, vücudun psikolojik ya da fiziksel bağımlılık yapan maddelere belirli bir süre maruz kalması ve bir süre sonra bu maddeleri yeterli düzeyde almaması durumunda meydana gelen klinik semptomlardır. Bu maddeler çok çeşitli olabilir. Genellikle alkol, ağrı kesiciler ve yasaklı maddeler; Yoksunluk Sendromu’na neden olan maddeler arasında yer alır. Birçok semptom, Yoksunluk Sendromu’nda ortaya çıkar. Titreme, kaygı, huzursuzluk, baş ağrısı gibi belirtiler; insanın gündelik yaşantısını zorlayabilir. Zamanında müdahale, sorunun büyümesini engelleyebildiği için son derece önemlidir.
Yoksunluk Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Yoksunluk Sendromu’nda hem fiziksel hem de psikolojik belirtiler ortaya çıkar. Her ikisi de kişi için zorlayıcı olabilir. Bunun temel nedeni, vücudun bağımlı hale geldiği maddeye uyum sağlamasıdır. Uzun süreli bağımlılık yapan maddelerin kullanılması, beyin kimyasında ani değişimlere neden olur. Bunun yanı sıra kişide bu maddeler stres veya rahatlama yöntemi olarak düşünülür. Dolayısıyla psikolojik bağımlılık da oluşur. Yoksunluk sendromu belirtileri arasında; uyku ve ruh hali bozuklukları, sinir sistemi aşırı uyarımı vb. yer alır.

Fiziksel Belirtileri
Yoksunluk Sendromu neticesinde ortaya çıkan ve kişinin gündelik hayatında zorlanmasına neden olan fiziksel belirtiler ana hatlarıyla şu şekildedir:
- Kişinin kendisini yorgun hissetmesi
- Uykusuzluk
- Mide bulantısı
- Spazm, kas ağrıları veya gerginlik
- Hiperaktivite
Bağımlı olunan maddelerin miktarında azalma veya maddelerin tamamen bırakılması durumunda bu tür belirtiler ortaya çıkabilir.
Psikolojik Belirtileri
Kişi, bağımlı olduğu maddeye erişemez ya da sınırlı erişirse merkezi sinir sisteminde dengesizlik meydana gelir. Bu durumda çeşitli psikolojik semptomlar ortaya çıkar. Sigara ya da alkol yoksunluk sendromu durumunda meydana gelen semptomlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Panik atak
- Bağımlı olunan maddeye karşı yoğun istek
- Dikkat ve konsantrasyonda zorluk
- Depresif duygu hali
- Anksiyete
- Motivasyonda azalma
- Uykusuzluk
Bazı vakalarda kişi, bağımlılık yapan maddeye erişemediği durumda kalp çarpıntısı veya nefes darlığı hissedebilir. Bunun yanı sıra kişinin kontrolünü kaybetme korkusu yaşaması da mümkündür. Madde türüne ve kişinin fizyolojik/psikolojik yapısına göre belirtilerin şiddeti değişiklik gösterebilir.
Yoksunluk Sendromu Kimlerde Görülür?
Yoksunluk Sendromu belirli yaş aralığı ya da cinsiyette görülmez. Daha doğrusu bu tür unsurlar Yoksunluk Sendromu’nda kriter değildir. Bir süre kişi bağımlılık yapan maddeleri kullandığında ve bu maddelere karşı vücutta bağımlılık geliştiğinde Yoksunluk Sendromu için zemin hazırlanmış olur. Birçok madde, bağımlılık yapabilir. Örneğin kullanılan bir ağrı kesici, alkol veya kafein; vücutta bağımlılık gelişmesine neden olabilir.
Bu tür maddelerin belirli bir süre kullanılmasının ardından kullanımının azaltılması ya da kesilmesi, Yoksunluk Sendromu’nun belirtilerini ortaya çıkarabilir. Özellikle kişinin maddeden uzaklaşması, haz alma duygusunun azalmasına sebebiyet verebilir. Daha önce yaptığı şeylerden haz almayabilir. Aynı zamanda kişi, psikolojik olarak buhrana sürüklenerek gündelik hayatını devam ettirme konusunda zorluk yaşayabilir.
Yoksunluk Sendromu Türleri
Yoksunluk Sendromu’nun şiddetine ve görülme şekline göre farklı türleri bulunur. Örneğin uzun süreli bağımlılık yapıcı madde kullanımı sonrasında madde alımının aniden durdurulması halinde Akut Yoksunluk Sendromu’nun ortaya çıkması muhtemeldir. Bunun yanı sıra annenin gebelik sırasında bağımlılık yapan maddeleri kullanması halinde Neonatal Yoksunluk Sendromu gözlemlenebilir.
Akut Yoksunluk Sendromu
Uzun süreli alkol ya da uyarıcı madde kullanımı, vücudun kullanılan maddeye karşı alkol bağımlılığı ve ya uyuşturucu bağımlılığı geliştirmesine neden olur. Kullanımın aniden durması veya dozun hızlı bir şekilde azaltılması halinde çeşitli psikolojik ve fizyolojik belirtiler ortaya çıkar. Madde tipine göre değişiklik göstermekle birlikte Akut Yoksunluk Sendromu’nda ortaya çıkan semptomlar şu şekildedir:
- Bulantı, kusma ya da ishal
- Uykusuzluk
- Kas ağrıları
- Maddeye karşı yoğun bir istek
- Konsantrasyon bozukluğu
- Terleme ve titreme
Kısa etkili ajanlarda kullanılan maddeden sonra 6 ila 24 saatten itibaren belirtiler görülmeye başlar. Uzun etkili ajanlarda ise semptomların görülmesi için gereken süre daha uzun olabilir. Bazı maddelerde semptomların haftalarca görüldüğünü belirtmek mümkündür.
Neonatal Yoksunluk Sendromu
Gebelik esnasında anne adayı tarafından opioid ya da diğer bağımlılık yapıcı maddelerin kullanılması ve bebeğin bu maddelere maruz bırakılması halinde, bebek doğumdan sonra bu maddeye erişemediği için yoksunluk semptomları göstermeye başlar. Aşırı ağlama, uyku problemleri ve ateş, emme ve beslenme zorlukları, kusma ve ishal; bu tür durumlarda ortaya çıkan semptomlar arasında yer alır. Bebekte ortaya çıkan semptomlar, Finnegan Skoru ile puanlanarak skora göre tedavi süreci için planlama yapılır.
Opioid Yoksunluk Sendromu
Uzun süreli opioid kullanımı halinde, madde kullanımının bir anda kesilmesi, sosyal ve gündelik hayatı olumsuz etkileyen semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Opoidlerin beyin ödül sistemini etkilemesi ve bağımlılık oluşturması mümkündür. Dolayısıyla vücudun düzenli olarak bu maddeleri alması vücutta tolerans gelişmesine sebebiyet verir. Bu maddelerin dozunun azaltılması ya da birden kesilmesi halinde sinir sisteminin dengesi bozulur. Ardından kas ağrıları, göz bebeklerinde belirgin büyüme, burun akıntısı, midede kramp başta olmak üzere çeşitli fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Ayrıca uykusuzluk, yoğun madde isteği ve depresif duygudurum; madde kullanımında değişiklikle birlikte görülen psikolojik semptomlardır.
Belirtilerin gözlemlenmeye başlanmasından hemen sonra gerekli tetkiklerin yapılması ve doğru bir tedavi sürecinin başlatılması gerekir. Doktor tarafından önerilen semptomlara yönelik ilaç kullanımı, farmakolojik tedavi ve psikososyal destek; tercih edilebilecek tedavi yaklaşımlarındandır.

Hangi Maddeler Yoksunluk Sendromuna Yol Açar?
Yoksunluk Sendromu tetikleyicisi pek çok madde bulunur. Bu maddelerin her biri farklı bir etkiye sahip olmakla birlikte vücutta bağımlılık yapıcı bir etkiye sahiptir. Sendromu tetiklediği bilinen maddeler ana hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
- Nikotin, vücutta bağımlılığa neden olur. Özellikle düzenli sigara kullanımı sonrasında sigara kullanımının azaltılması ya da bırakılması, vücutta yoğun bir sigara isteğine neden olabilir.
- Amfetamin ve metamfetamin gibi uyarıcıların bırakılması, genellikle ağır psikolojik belirtilere sebebiyet verir.
- Yüksek dozda kafein alımı, vücudun kafeine bağımlılık geliştirmesinin nedenlerindendir. Hayati tehlikeye sahip olmadığı bilinmekle birlikte yoğun kafein kullanımı sonrasında kafeinin bırakılması, yaşam kalitesinin düşmesi gibi bir sonuç doğurabilir.
- Benzodiazepinler ve öteki sedatif-hipnotikler, kullanımı bırakıldığında ciddi yoksunluğun ortaya çıkmasına neden olur. Özellikle kas spazmları, titremeler ve huzursuzluk; kullanımın bırakılması sonrasında görülen ciddi semptomlardır.
- Kannabis, ciddi etkilere neden olabilen bağımlılık yapıcı maddelerden bir diğeridir. Uzun süreli kullanım ardından bırakılması halinde iştahsızlık, huzursuzluk ve anksiyete gibi semptomların ortaya çıkması olanaklıdır.
Bunların yanı sıra bazı reçeteli ilaçlar ve sentetik kannabinoidlerin de vücutta bağımlılığa neden olduğu bilinen bir gerçektir. Bu tür maddelerin kullanımının azaltılması ya da birden bırakılması, farklı semptomlara yol açabilir. Yoksunluk şiddeti genellikle maddenin türü ve kullanım süresi gibi faktörlere göre değişiklik gösterir.
Alkol Yoksunluk Sendromu İle Opioid Yoksunluğu Arasındaki Fark Nedir?
Opioid Yoksunluk Sendromu, opioid ya da opiat kullanımının aniden bırakılması halinde ortaya çıkan semptomlardır. Opioidler, temel olarak vücutta bağımlılığa neden olan ağrı kesici ilaçlar olup bu ilaçlar ameliyat ya da yaralanma sonrasında akut ağrıları tedavi etmek, yaşam sonu bakımında ağrıyı azaltmak veya kanser kaynaklı kronik ağrıları minimize etmek amacıyla verilebilir. Bunun yanı sıra zararlı opioidler de bulunur.
Opiodlerin kullanımı, vücutta endojen opioid reseptörlerinin aktif hale gelmesini, böylelikle ağrı algısının azalmasını destekler. Ayrıca dopamin salımını da artış gösterir. Kişi uzun süre opioidleri kullandığında vücutta ilgili reseptörler baskılanmaya başlar. Bunun sonucunda deopal endojen opioid sisteminin güçsüzleşmeye başladığı gözlemlenir.
Yoksunluk Sendromu ve Opioid Yoksunluğu’nda temelde etken madde ve başlangıç süresinde farklılıklar gözlemlenir. Alkolün son alımından 6-24 saat sonra belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Opioidde ise kısa etkili opioidlerde 6-12 saat, uzun etkililerde ise 24-48 saat sonra semptomlar açığa çıkar.
Opioid Yoksunluğu’nda sıklıkla ortaya çıkan semptomlar aşağıdaki gibidir:
- Göz yaşarması ve burun akıntısı
- Kas ve eklem ağrıları
- Huzursuzluk ve anksiyete
- Terleme, titreme
- Midede kramp
- Kusma ve ishal
Bu tür belirtilerin tamamı, opioid kullanımının azalması ya da kullanımın tamamen bırakılması halinde ortaya çıkabilir. Öte yandan alkol yoksunluğunda görülen belirtiler şu şekildedir:
- Uykusuzluk
- Titreme
- Deliryum tremens
- Halüsinasyonlar
Özellikle ilk 48 saatte nöbet, alkol yoksunluğunu düşündüren semptomlardandır.
Alkol yoksunluğunun hayati tehlike oluşturması olasıdır. Opioid yoksunluğunda ise belirtilerin 5 ila 10 gün arasında azaldığı gözlemlenir. Sonuç olarak alkol yoksunluğu acil durum oluşturabilme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle belirtilerin gözlemlenmesinin ardından hemen müdahale edilmelidir. Bunun yanı sıra opioid yoksunluğunda şiddetli fiziksel ve psikolojik semptomlar ortaya çıkar. Fakat hayati tehlike gözlemlenmez.

Yoksunluk Sendromu Ne Zaman Geçer?
Yoksunluk Sendromu’nun ne zaman geçeceği; kullanılan madde, ortaya çıkan semptomlar ve kişinin fiziksel ve psikolojik durumu gibi hususlara göre değişiklik gösterir. Bu nedenle tedavi öncesinde hangi maddelerin kullanıldığı ve ne kadar süre ile kullanılmış oldukları detaylı bir şekilde analiz edilmelidir.
Madde kullanımının bırakılmasından ilk birkaç saat sonra çeşitli semptomlar gözlemlenir. Genellikle en yoğun semptomlar ortaya çıkar. Alkol kullanımından sonra daha çok ağır bağımlılarda delirum tremens riski gözlemlenir. Bunun yanı sıra opioidlerde 6-12 saat içerisinde, nikotinde 2-3 saat arasında ve uyarıcılarda ise 1 ila 2 gün içinde depresyon ve yorgunluk başta olmak üzere birtakım semptomların görüldüğünü vurgulamak mümkündür.
İlgili maddenin bırakılmasından haftalar ve aylar sonra post-akut yoksunluk sendromunun gözlemlendiği bilinir. Anksiyete, uykusuzluk, odaklanma güçlüğü; bu evrede görülen belirtilerden sadece birkaçıdır. Bazı vakalarda 1 yıla kadar belirtilerin uzayabildiği bilinse de ortalama süre 2 ila 6 aydır.
Bir sonraki aşamada fiziksel belirtilerin geçtiği fakat kişinin bir süre tetikleyicilere karşı savunmasız kalabildiğini belirtmek mümkündür. Bu dönemde stresli bir durumda kalan kişi, tekrar madde kullanımına yönelebilir. Kişinin uyku düzeni uzun süre normale dönmeyebilir. Fakat bu sürecin bağımlılık sonrası adaptasyon süreci olarak kabul edilmesi son derece önemlidir.
Yoksunluk Belirtileri Tekrarlar mı?
Yoksunluk Sendromu’nda belirtiler bazı durumlarda tekrarlama eğilimindedir. Bir kişi uzun süre madde kullandığında beyin ödül ve stres devrelerinde birtakım nöroplastik değişiklikler ortaya çıkar. Maddenin bırakılması halinde ise vücut, bu değişikliklere dönmek isteyebilir. Dolayısıyla Yoksunluk Sendromu’nun belirtileri bu dönemde tekrar ortaya çıkabilir.
Kişi, maddeyi bırakmış olmasına rağmen tekrar kullanırsa belirtiler tekrar görülebilir. Öte yandan belirtilerin şiddetinde de artış meydana gelebilir. Bazı maddelerde akut dönemin ardından haftalar veya aylar geçmiş olmasına rağmen belirtiler nüksedebilir. Bu, genellikle Post-Akut Yoksunluk Sendromu olarak tanımlanır. Uyku bozuklukları, kaygılı hal, odaklanma sorunları bu dönemde ortaya çıkabilen belirtilerden sadece birkaçıdır. Son olarak bazı durumlarda beyinde yoğun istek oluşabilir. Genellikle yoğun stres, maddenin hatırlatıldığı durumlar yoğun isteğe neden olur. Belirtiler tekrar gözlemlenebilir. Kişi ise bırakmış olduğu maddeyi kullanmak isteyebilir.
Yoksunluk Sendromu Yaşayan Birine Nasıl Yardımcı Olunur?
Yoksunluk Sendromu’nun gözlemlendiği bir kişinin fiziksel ve psikolojik destek alması, zaman zaman hayati bir konu olarak karşımıza çıkar. Kullandığı maddeden uzaklaşan kişi ilk başlarda kendisini sinirli hissedebilir. Bunun yanı sıra panik halinde olması da mümkündür. Dolayısıyla kişiye güvenli bir ortam sunmak adeta bir gereklilik halini alır.
Yoksunluğun fiziksel belirtileri, kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Yüksek tansiyon, hızlı kalp atışı ve kusma gibi belirtilerin gözlenmesi halinde kişiye tıbbi destek sağlanması gerekir. Tıbbi destek sayesinde uzman doktor, kişiyi muayene eder ve gerekli testleri uygular. Ardından yoksunluk sendromu tedavisi için kullanabileceği yöntemleri belirler.

Yoksunluk esnasında vücutta çeşitli semptomlar ortaya çıktığı için bu semptomların azaltılabilmesi son derece önemlidir. Bol su ve elektrolit dengesi önemli olabildiğinden kişiye sendromların ortaya çıktığı anda bol su verilmesi gerekebilir. Öte yandan vücudun iyileşmesi adına uyku önerilebilir. Sindirimi kolay gıdaların tüketilmesi, mide bulantısı ve halsizliğin önlenmesini sağlayabilir.
Bunların yanı sıra uzun vadeli planlamanın gerekli olduğunu belirtmek mümkündür. Özellikle tekrarlayan bağımlılıkların önlenebilmesi adına uzman psikiyatrist desteği ve uygun terapilerin planlanması gerekir. Bunun yanı sıra kişiye kısa süreli hedefler konulmalı ve kişinin motivasyonunu arttırmak için birtakım adımlar atılmalıdır.
Ankara Yoksunluk Sendromu Tedavisi
Yoksunluk Sendromu’nun tedavisinde genel itibarıyla kullanılan madde kademeli bir şekilde doktor tarafından azaltılır. Fakat tedavinin genel seyri; kullanılan madde, kullanım süresi ve kişinin özellikleri gibi hususlara göre değişiklik gösterir. Bu nedenle tedavinin kişiye özel planlanması gerekir.
Bazı hallerde, kişinin kullandığı maddenin etkisini gösteren sağlıklı ilaçların kullanması olanaklıdır. Özellikle Yoksunluk Sendromu’nun belirtilerini azaltmak amacıyla bu tür ilaçlar tercih edilebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra kişinin yaşam şeklinde değişiklikler yapması gerekebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Yoksunluk Sendromu Kaç Gün Sürer?
Yoksunluk Sendromu’nun süresi kullanılan madde, doz miktarı ve kişide neden olduğu psikolojik ve fizyolojik etkiye göre değişir. Genel olarak 3-14 gün arasında sürebilir. Özellikle opioidin neden olduğu yoksunluk belirtilerinin haftalarca sürmesi olasıdır.
Antidepresan Yoksunluk Sendromu Ne Kadar Sürer?
Antidepresanların ani bir şekilde kesilmesi ya da dozunun arttırılması durumunda yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtiler genellikle 1-3 hafta kadar sürer. Eğer antidepresan uzun süre veya yüksek dozda kullanılmışsa bu durumda belirtilerin geçmesi için gerekli süre 6 haftayı bulabilir.
Alkol Yoksunluk Sendromu Ne Kadar Sürer?
Son alkol tüketiminden 6 ila 24 saat sonra yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Terleme ve huzursuzluk gibi belirtilerin 2-3 günde geçmesi olasıdır. Bununla birlikte şiddetli vakalarda bu süre bir haftaya kadar uzayabilir. Delirium tremens olarak adlandırılan ağır tablolarda ise hem belirtilerin şiddeti hem de süresi değişir.
Yoksunluk Sendromu Tedavi Edilebilir mi?
Yoksunluk Sendromu’nu hem fiziksel hem de psikolojik destekle tedavi etmek olanaklıdır. Çoğunlukla semptomların ilaçla kontrol edilmesi gerekir. Bunun yanı sıra psikoterapi, Yoksunluk Sendromu’nun psikolojik tedavi ayağını oluşturur. Uzman desteğine ek olarak kişinin yaşam tarzı düzenlemelerine gitmesi gerekir.
Yoksunluk Sendromu Ne Zaman Kronik Hale Gelir?
Yapılan tedavi ile semptomların sona ermesine rağmen maddeye karşı duyulan yoğun istek ya da motivasyon kaybının 6 aydan fazla sürmesi, Yoksunluk Sendromu’nun kronikleşmeye başladığını gösterir. Çünkü beyindeki dopamin dengesi normale dönmemiş olup bu durum, belirtilerin semptomların tekrarlamasına neden olur. Tedavinin yarım bırakılması da Yoksunluk Sendromu’nun kronikleşmesine sebebiyet verir. Kronikleşmenin engellenebilmesi adına özellikle uzun süreli terapi planlanmalıdır. Bunun yanı sıra kişinin hayat tarzı değişikliğini önceliklendirmesi de gerekir.