Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Borderline kişilik bozukluğu, toplumda sık sık karşılaşılan fakat çoğu kez yanlış anlaşılan ruhsal problemlerden bir tanesidir. Borderline kişilik bozukluğu, kişinin duygularını, düşüncelerini, hareketlerini ve kişilerarası ilişkilerini derinden etkileyen karışık bir tablo sunar. İsmini, başlangıçta nevroz ile psikoz arasında bir “sınırda” yani borderline olduğu düşünüldüğünden dolayı almıştır.
Fakat günümüzdeki modern psikiyatri anlayışı, bu durumu kendine has dinamikleri olan bir kişilik yapılanması olarak tanımlar. Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, çoğunlukla yoğun bir duygusal dalgalanma, kimlik kargaşası, boşluk hissi ve terk edilme korkusu ile mücadele ederler. Bu husus hem kişinin kendisi hem de etrafındakiler için son derece zorlayıcı olur. Fakat doğru teşhis ve etkili tedavi teknikleri ile kişilerin hayat kalitesini önemli oranda artırmak ve daha stabil bir hayat sürmelerini sağlamak da mümkündür.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?
Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB), esas olarak duygusal düzensizlik, dürtüsellik, benlik algısında ve kişilerarası ilişkilerde istikrarsızlıkla karakterize edilen bir ruh sağlığı durumudur. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin teşhis rehberi olan DSM-5’te “B Kümesi Kişilik Bozuklukları” arasında gruplandırılır. Bu kümedeki bozukluklar çoğunlukla dramatik, aşırı duygusal ya da düzensiz davranışlarla tanımlanır. BKB’li kişiler, dünyayı ve ilişkileri siyah-beyaz, yani “ya hep ya hiç” biçiminde algılama durumundadır. Bir kişiyi ya da durumu bir an göklere çıkarırken, en küçük bir hayal kırıklığında tamamen değersizleştirebilirler. Bu husus, ilişkilerinde devamlı bir kaos ve dalgalanmaya sebep olur. Altında yatan derin korkulardan bir tanesi, gerçek ya da hayali bir terk edilmeye karşı duyulan aşırı hassasiyettir. Bu korku, kişinin ilişkilerde yapışkan ya da tam tersi uzak duran davranışlar sergilemesine sebep olabilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu Türleri
Borderline kişilik bozukluğu klinik olarak tek bir teşhis olsa da uzmanlar semptomların ön plana çıkış şekline göre farklı alt türlerden bahsederler. Bu gruplandırma resmi bir teşhis kategorisi olmasa da, bozukluğun farklı görünümlerini anlamada destek olabilir. “Dürtüsel borderline” türü, en belirgin olarak riskli hareketler ve dürtüsel davranışlarla baş gösterir. Bu kişiler, sonuçlarını düşünmeden direkt para harcama, tehlikeli araç kullanma, madde kullanımı ya da riski cinsel ilişkilere girme eğiliminde olabilirler.
“Kendine zarar veren borderline” türünde ise, kronik boşluk hissi ve duygusal acıyla başa çıkmak adına kendine zarar verme ya da intihar girişimleri ön plandadır. “Kırılgan borderline” türü de duygusal fırtınalarını ve öfkesini dışa vurmak yerine içe yöneltir. Bu kişiler dışarıdan daha uyumlu ve sakin görünebilirler fakat iç dünyalarında yoğun bir suçluluk, utanç ve değersizlik hissi ile mücadele ederler. İlişkilerde başkalarına bağımlı olma ve terk edilmemek için her şeyi yapma eğilimleri vardır. “Huysuz borderline” türü de pasif- agresif hareketler, inatçılık, karamsarlık ve öfke patlamaları ile ön plana çıkar. Hem başkalarına bağımlı olmak isterler hem de bu bağımlılıktan rahatsızlık duyarak çelişkili ve zorlu hareketler sergileyebilirler.
Borderline Kişilik Bozukluğu Aşamaları Nelerdir?
Borderline kişilik bozukluğunun resmi olarak tanımlanmış aşamaları olmamakla beraber, bozukluğun gidişatı ve tedavi süreci çoğunlukla belli bir yörüngeyi takip edebilir. İlk evre çoğunlukla ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde, belirtilerin ilk defa belirgin hale geldiği başlangıç ve kriz evresidir. Bu dönemde kişilerarası ilişkilerde kaos, kimlik bunalımı ve dürtüsel davranışlar fazladır. İkinci adım, kronik istikrarsızlık olarak isimlendirilebilir.
Kişi, devamlı bir kriz durumu içerisinde yaşar, iş ve sosyal hayatta ciddi problemlerle karşılaşır, kendine zarar verme ya da intihar girişimleri bu süreçte sıklaşabilir. Üçüncü aşama, çoğunlukla 30’lu ve 40’lı yaşlarda, doğru borderline tedavisi ile başlayan iyileşme ve stabilizasyon sürecidir. Kişi, terapide öğrendiği kabiliyetlerle duygularını daha iyi regüle etmeye, ilişkilerini daha sağlıklı yönetmeye başlar. Son aşama da “remisyon ve fonksiyonellik” olarak görülebilir. Bu, belirtilerin önemli oranda azaldığı, hatta bazılarının tamamen ortadan kalktığı bir zamandır.

Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Borderline kişilik bozukluğu belirtileri, kişinin hayatının neredeyse her alanına yayılan zengin bir yelpazeyi içerir. En temel borderline belirtileri içerisinde duygusal aşırı tepkisellik yer alır. Küçük olaylar karşısında dahi hissedilen duygular çok yoğun ve kontrol edilemez olabilir. Bu duygusal dalgalanmalar çok hızlı gerçekleşir; kişi birkaç saat içerisinde coşkudan derin bir umutsuzluğa sürüklenebilir. Kişilerarası ilişkilerde yaşanan dengesizlikler de en belirgin belirtilerden biridir. İlişkiler çok tutkulu başlar fakat en ufak bir hayal kırıklığı ya da eleştiri algısı ile aniden bitebilir. Benlik algısındaki belirsizlik, kişinin kim olduğu, ne istediği, değerlerinin ne olduğu konusunda devamlı bir kafa karışıklığı yaşamasına sebep olur. Bu husus, sık sık kariyer, arkadaş çevresi ya da cinsel yönelim değiştirme gibi davranışlara sebep olabilir. Son olarak, yoğun öfke patlamaları ve terk edilme korkusu, borderline kişilik bozukluğu belirtileri içerisinde merkezi bir rol oynar.
Erkeklerde Borderline Kişilik Bozukluğu
Borderline kişilik bozukluğunun kadınlarda daha çok teşhis edildiği bilinir. Fakat bu durum, bozukluğun erkeklerde daha az görüldüğünden çok, belirtilerin farklı biçimde ortaya çıkması ve tanının atlanmasından kaynaklanıyor olabilir. Erkeklerdeki borderline belirtileri, çoğunlukla daha dışa dönük öfke patlamaları, anti-sosyal davranışlar ve madde bağımlılığı biçiminde baş gösterebilir. Bundan dolayı, erkeklere BKB yerine sıklıkla Narsistik Kişilik Bozukluğu ya da Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğu gibi yanlış teşhisler konulabilmektedir. Erkeklerde terk edilme korkusu, kıskançlık krizleri ve kontrolcü davranışlar olarak ortaya çıkabilir.
Kadınlarda Borderline Kişilik Bozukluğu
Kadınlarda borderline kişilik bozukluğu, teşhis kriterlerine daha klasik bir uygunluk gösterme eğilimindedir. Kadınlarda borderline kişilik bozukluğu belirtileri daha çok duygusal dalgalanmalar, kendine zarar verme davranışları ve yeme bozuklukları(bulimia nervoza ya da ortoreksiya nervoza) biçiminde ortaya çıkabilir. İlişkilerdeki istikrarsızlık, terk edilme korkusuyla başa çıkmak adına yoğun bir çaba ve manipülatif olarak algılanabilecek davranışlarla kendini gösterebilir. Duygusal acı ve boşluk hissi daha fazla içselleştirilir ve bu durum depresyon ve anksiyete bozukluklarıyla beraber görülme olasılığını artırır.
Çocuklarda Borderline Kişilik Bozukluğu
Kişilik bozuklukları, adından da anlaşılacağı üzere, kişilik yapısının oturduğu ergenlik sonrası zamanda kalıcı duruma gelen örüntülerdir. Bundan dolayı, çocukluk döneminde borderline kişilik bozukluğu teşhisi konulmaz. Bir çocuğun kişiliği hala gelişim adımındadır ve bu dönemde gözlemlenen duygusal dalgalanmalar, öfke nöbetleri ya da bağlanma problemleri, gelişimsel sürecin bir parçası ya da başka çocukluk çağı bozukluklarının bir belirtisi olabilir. Çocuklarda BKB’ye benzer belirtiler görülse dahi, bu durum kişilik bozukluğu olarak etkilenmez.
Ergenlerde Borderline Kişilik Bozukluğu
Ergenlik, doğası gereği kimlik arayışı, duygusal dalgalanmalar ve akran ilişkilerinde çalkantıların yaşandığı bir dönemdir. Bundan dolayı ergenlikteki davranışlarla BKB belirtilerini ayırt etmek son derece güç olabilir. Pek çok sağlıklı ergen, zaman zaman BKB’yi andıran davranışlar sergileyebilir. Fakat, bu belirtiler ergenin fonksiyonelliğini ciddi biçimde bozuyorsa, kalıcı ve yaygın bir örüntü halini almışsa ve kendine zarar verme gibi tehlikeli davranışlar içeriyorsa, bir uzman tarafından borderline kişilik bozukluğu teşhisi değerlendirilebilir. Yine de, klinisyenler çoğunlukla bu teşhisi koymakta temkinli davranır ve belirtilerin ergenliğin getirdiği doğal fırtınalardan daha çoğunu olduğundan emin olmak isterler.

Borderline Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri
Bir kişiye Borderline kişilik bozukluğu teşhisi konulabilmesi için, alanında profesyonel bir ruh sağlığı uzmanının detaylı bir değerlendirme yapması gerekir. DSM-5’e göre, aşağıda belirtilen dokuz kriterden en az beşinin genç yetişkinlik dönemi itibariyle devamlı bir örüntü olarak gözlemlenmesi gerekir. Bu kriterler şu şekildedir;
- Gerçek ya da hayali bir terk edilmeden kaçınmak adına hunharca çaba göstermektir.
- Gözünde fazla büyütme, göklere çıkarma ve terin dibine sokma aşırılıkları arasında gidip gelen, tutarsız ve gergin kişilerarası ilişkiler örüntüsüdür.
- Kimlik karmaşası, yani belirgin ve devamlı bir şekilde tutarsız benlik algısı ya da kendilik hissi.
- Kendine zarar verme potansiyeli taşıyan en az iki alanda dürtüsellik.
- Tekrarlayan intihar davranışları, girişimleri ya da tehditleri.
- Duygusal istikrarsızlık, yani duygudurumda belirgin bir tepkiselliğe bağlı olarak yoğun dönemsel disfori, sinirlilik ya da anksiyete.
- Sürekli bir boşluk hissi, uygunsuz ve yoğun bir öfke ya da öfkeyi kontrol etmede güçlük çekme de kriterler içerisindedir.
Son olarak, strese bağlı gelip geçici paranoid düşünceler ya da ağır dissosiyatif semptomlar da teşhis sürecinde değerlendirilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu Neden Olur?
Borderline kişilik bozukluğunun tek bir sebebi yoktur. Çoğunlukla genetik, biyolojik ve çevresel etkenlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, ailede BKB ya da diğer ruhsal bozuklukların geçmişi olan kişilerin daha yüksek tehlike altında olduğunu gösterir. Biyolojik olarak, beyindeki duygu düzenleme ve dürtü kontrolünden sorumlu bölgelerde farklılıklar olduğu düşünülür. Nörotransmitter sistemlerindeki dengesizlikler de rol oynayabilir. Fakat en güçlü faktörlerden biri çevresel etkenlerdir. Özellikle çocukluk çağında yaşanan travmatik denetimler, ihmal, ebeveyn kaybı ya da kaotik ve istikrarsız bir aile ortamında büyümek, BKB gelişiminde önemli bir risk etkenidir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Borderline tedavisi zorlu fakat umut veren bir süreçtir. Tedavinin temel taşı psikoterapi olarak görülür. İlaç tedavisi çoğunlukla BKB’yi tedavi etmek yerine, eşlik eden belirtileri yönetmek için kullanılır. Borderline kişilik bozukluğu tedavisi için özel olarak geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmış birçok terapi ekolü bulunur. Bunların başında Diyalektik Davranışçı Terapi gelir. DDT, kişilere duygularını tanıma ve düzenleme, kriz anlarıyla başa çıkma, farkındalık ve kişilerarası ilişkilerde etkinlik kabiliyetleri öğretir. Şema Terapi, bozukluğun kökenindeki çocukluk çağı tecrübelerini ve uyum bozucu şemaları hedef alarak daha derin bir değişim hedefler.
Borderline ve Bipolar Arasındaki Fark Nedir?
Borderline kişilik bozukluğu ile bipolar bozukluk, duygusal dalgalanmalar içermelerinden dolayı sıklıkla karıştırılır. Fakat aralarında temel farklar vardır. En belirgin fark, duygun durum değişikliklerinin süresi ve tetikleyicisidir. Bipolar Bozuklukta, mani ya da depresyon dönemleri günler, haftalar, hatta aylar süren belirgin epizotlar halindedir. Bu dönemler çoğunlukla belirgin bir dış tetikleyici olmadan, beynin biyokimyasındaki değişimlerle ortaya çıkar. Buna karşılık borderline kişilik bozukluğundaki duygusal dalgalanmalar çok daha hızlıdır ve çoğunlukla kişilerarası ilişkilerdeki olaylara bir tepki olarak ortaya çıkar.
Sıkça Sorulan Sorular
Ağır borderline kişilik bozukluğu nedir?
Ağır borderline kişilik bozukluğu resmi bir teşhis olmamakla beraber, klinikte pratikte belirtilerin çok şiddetli yaşandığı, kişinin fonksiyonelliğinin neredeyse tamamen bozulduğu durumları tanımlamak için kullanılır. Bu kişilerde kronik intihar düşünceleri ve sık tekrarlanan kendine zarar verme davranışları, sık hastane yatışları, sosyal ve mesleki hayattan tamamen çekilme, gerçeklikten kopma ve dürtülerini kontrol etmede güçlük çekme gibi durumlar gözlemlenebilir.
Kızım borderline mı nasıl anlarım?
Çocuğunuzun davranışlarıyla alakalı endişelenmeniz çok doğaldır. Fakat birine, özellikle de bir ergene borderline teşhisini koymak kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanının görevidir. Kendi başınıza teşhis koymaya çalışmak yanıltıcı ve zararlı olabilir. Ergenlik döneminin doğal zorlukları ile bir kişilik bozukluğunun belirtilerini ayırt etmek zordur.
Eğer kızınızda yoğun ve kontrol edilemeyen öfke patlamaları, sürekli bir mutsuzluk ve boşluk hissi, arkadaşlık ve aile ilişkilerinde aşırı dalgalanmalar, kendine zarar verme davranışları ya da riskli hareketler gibi endişe verici ve sürekli bir örüntü gözlemliyorsanız, yapmanız gereken en doğru şey bir çocuk ve ergen psikiyatristinden ya da klinik psikologdan profesyonel uzman psikaytirist ya da psikolog desteği almaktır.